AVUKAT ÖZGÜR KİP: “SÜRDÜREBİLİR BAŞARI EN DEĞERLİ HEDEFİM”

  -Öncelikle Özgür Kip Kimdir?

Av. Özgür Kip: 1977 Iğdır-Karakoyun ilçesi Mürşitali köyünde doğdum. Ortaokulu Iğdır Atatürk ortaokulunda okudum. Liseye de orada başladım, ancak o dönemin koşulları gereği liseye orada devam edemedim. Tekirdağ’ın Marmara Ereğli ilçesine gittim. Burada bulaşıkçılık, komilik ve garsonluk yaparak Marmara Ereğli Lisesi’ne devam ettim. Aynı şartlarda çalışarak ve lokantalarda yatarak dersaneye gittim. 4 sene hiç Iğdır’a gidemedim ve ailemi görmedim. O şartlarla 1997’de 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. 4 Yıl aradan sonra yüklü sayılabilecek para ve Hukuk fakültesini kazanmış bir şekilde Iğdır’a babamın ve annemin yanına döndüm. Üniversiteyi kazandıktan sonra, yazları garsonluk yaparak ve garsonluk yaptığım zaman tanıdığım iş adamlarının verdiği burslar ile üniversiteyi 2001 yılında bitirdim. Avukatlık ruhsatı aldıktan sonra kısa bir süre başka bir yerde avukatlık yaptım. Stajyerken bile çok sayıda iş almaya başlamıştım ve artık kendi hukuk büromu açmaya karar verdim. 2003 yılında kısa dönem askerlikten sonra ofisimi açtım. 16 yıldır kendi ofisimizde 7 arkadaşımızla birlikte Piramit Hukuk olarak devam ediyoruz. Evli ve bir çocuk babasıyım. Aynı zamanda CHP’de siyaset yapmaktayım. Partide İlçe Başkanlığında çeşitli görevlerde bulunarak, Milletvekili aday adaylığı taleplerim oldu. Halen CHP Çekmeköy Belediye Meclis Üyesi aynı zamanda Hukuk Komisyonu Üyesiyim. Ümraniye Kars Ardahan Iğdır Derneğinin kurucuları arasındayım. Çekmeköy KAI Derneği sekreteriyim. Merkezi Ümraniye’de bulunan Anadolu Yakası İşadamları Derneği Başkan vekiliyim.

-CHP, Çekmeköy Belediye Başkanlığını neden kazanamadı?

Av. Özgür Kip: Bunun bir tek sebebi yok. Bence doğru aday, doğru ekip,doğru zaman, iyi organizasyon başarının önemli yapı taşlarıdır. Doğru aday dışındaki diğer hususlardaki yetersizlikler süreci akamete uğratmıştır 23 Haziran’da biz İstanbul seçimini kazandık. Yukarıda bizim için eksik olan hususların tamamı Büyükşehir’in seçiminde doğru yapılarak seçim kazanıldı.

- Memleketiniz Iğdır’a gidip geliyorsunuz. Iğdır’da son yıllarda gelişme var mı?

Av. Özgür Kip: Her yerde olduğu gibi Iğdır’da ciddi bir inşaata yatırımı bariz bir şekilde görüyoruz. Hükümetin de bir yaklaşımının da olduğunu görüyoruz. Bu yaklaşımın doğru planlama, doğru yatırım ile yapılmadığını da görüyorum.
Iğdır’da şu an ciddi bir hava kirliliği sorunu var. Bence Iğdır’a yapılacak en büyük yatırım insan sağlığının nasıl korunacağı dair yapılacak yatırımlardır. Bir önceki belediye Başkanı Murat Yikit zamanında doğalgaz çalışmaları yapıldı, bir noktaya gelindi ama hala yeterli değil. Ermenistan’da tam bizim köyün karşısında bir termik santral var, her gün zehir akıtıyor. Buna devlet bazında ve uluslararası zeminde bir çözüm bulunması lazım. Girişimde bulunulması lazım. Iğdır’ın coğrafi konumu ve fiziki durumu kendi iklimi bir çok şeye izin veriyor. Tarım yapabiliyorsunuz, hayvancılık yapabiliyorsunuz. Iğdır’ın üç devletle sınırı bulunmaktadır. Coğrafi özelliklerine göre hayvancılık,iklimine göre tarım ve fiziki konuma göre ticaret; devlet tarafından doğru planlanırsa Iğdır mevcut durumundan daha ileri bir gelir ve refah seviyesine gelebilecek potansiyele sahiptir.

STK’larda aktif olarak yer alıyorsunuz. İstanbul’daki KAI Derneklerini başarılı ve faydalı buluyor musunuz?

Av. Özgür Kip: Bizim STK’larımız genellikle kişiye endeksli. Örgütlü olup başarı sağlayan STK var mı? Var. Daha çok kişi bazlı, önder bazlı, kim yönetiyor, yöneten kişinin liyakatına göre, derneklerimiz etkisini gösteriyor. Gerçekten işlevsel olsa, örgütlü olsa tabi ki bir çok faydası var.

- İstanbul’da Kars Ardahan Iğdır lobisi var mı?

Av. Özgür Kip: Gerçekten de İstanbul’da bir Kars lobisi var. Bence de olması gerekir. Burada kendi köyümdeki yaşantımı yaşayayım ,yaşatayım diye kurulan STK’nin doğru amaçla kurulduğunu düşünmüyorum. STK’nin varlığı, oradaki kültür ile burada ki yaşam arasında köprü görevini yapabiliyor mu ? Buradaki hemşerisine belli bir alanda standart yakalatabilmeyi amaçlıyor mu ? Asıl amacı bu olmalı. Maalesef kişisel menfaatleri için STK’ları kullananlar da var. Bazı kaz geceleri sırf bu yüzden yapılıyor. Hakkıyla yapan çok sayıda STK ve yönetici de görüyorum. AREV gecesinde de bunu gördük.  AREV Başkanı İlter Avşar arkadaşım çok iyi işler yapıyorlar. Doğan Şentürk’e ulaştı, vizyon veriyor. Herkesin Doğan Şentürk vizyonunu takip etmesi gerekiyor. Her yere bir Doğan Şentürk değil ama her yere bir Doğan Şentürk vizyonu lazım. Böyle olursa gündem yaratırsınız. Önemli noktalarda önemli hemşehrilerimiz var. Onlardan feyz alarak, onları takip ederek biz bunu yapabiliriz. Yoksa biz taleplerimizle bu insanları tıkarız, talepleri karşılayamazlar. Demokrasinin dolayısı ile siyasetin en büyük kurumlardan birisi de STK’lardır. STK koordinasyonu sağlayacak, etkileşimi sağlayacak.

- Hukukçu olarak son yıllarda en fazla hangi davalarda artış yaşandığını
görüyorsunuz?

Av. Özgür Kip: Her dönemin ekonomik yapısı kendine özgü hukuki sorun yaratıyor. 2017 – 2018 yıllarına kadar aldığımız işlerin niteliği ile son iki yıldır aldığımız işlerin niteliği çok farklı. Bunun sebebi ekonomik kriz. Ekonomik kriz ile birlikte bizim işlerimiz çoğalır ama kazancımız ve hak edişimiz düşer çünkü piyasada para yoktur, olmayan paranın tahsilatı da yoktur. Boşanmalar artar, ceza davaları artar, karşılıksız çekler artar, icra takipleri artar. Bu artışlar tipik ekonomik kriz göstergeleridir. Ben iyi iş isterim, ben nitelikli iş isterim. Ekonomik kriz dönemlerindeki işler, çok istediğimiz işler değildir.

-Hukuk büronuzda ağırlıklı olarak hangi davalar görülmekte ve siz hangi alanda uzman olduğunu söyleyebilirsiniz ?

Yukarıda belirttim. Ofiste Ticaret Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Özel Hukuk, Aile Hukuku ve Takip Hukuku alanında yeterli uzman avukat arkadaşımız bulunmaktadır. Ben bu alanlarda çalışan arkadaşlarımın koordinasyonu sağlamakla birlikte fiilen kendim Ceza davalarında avukatlık yapmaktayım.

- İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başarılı olacağına inanıyor musunuz?

Av. Özgür Kip: Sayın Ekrem İmamoğlu’nun muazzam bir başarısı var bu hakkını teslim etmek lazım. Hem konjüktör uygundu, hem de kendisi buna çok iyi liderlik yaptı. İyi bir ekip ve bu ekibin doğru sevk organizasyonu başarıyı getirdi. Dolasıyla bunu çok önemsiyorum. Başarıda sürdürebilirlik çok önemli. Siyasette engeller önüne çıkacaktır. Kendi ilkelerimiz, kendi ideallerimiz ve değerlerimizle ile geleceği planlamamız lazım. Kendi yaşam tarzımızı savunmazsak, başkasının yaşam tarzını savunamayız. Ben sürdürebilir başarının belirttiğim hususlardan geçtiğine inanıyorum. Bu ilkelerin doğru planlanarak iyi anlatılması halinde Sayın İmamoğlu’nun dolayısı partimizin daha
başarılı olacağına inanıyorum.

- Gelecek yerel seçimlerde sizi Belediye başkan adayı görebilecek miyiz?

Avukat Özgür Kip: Şu anda Belediye meclis üyesiyim, önceliğim bana verilen görevi hakkı ile yerine getirmektir. Bizim bu süreci halkın yararına verimli kullanmamız gerekiyor. Ben Avukat olarak da şu davayı yüzde yüz kazanırım demem. Ama ben bir avukat olarak bu davayı kazanmak için elimde gelen yüzde yüz çabayı göstereceğim diyorum.
Olması gereken de bu diye düşünüyorum. Hedefi olmadan yapılan bir işin başarı şansı yok. Ancak hedefi gerçekleştirmek için de çalışmak gerekiyor. Hayatımda hep sorumluluk almışımdır. Teknik olarak bu günden onu planlamak kolay değil. Partinin verdiği sorumlulukları gereği gibi yerine getirdiğimde halk, parti yeni görev ve sorumluluklar yükler ise o günkü koşullarda ve o zamanda söylediğiniz hususlar değerlendirilir.

-: Eklemek istediğiniz bir dipnotunuz var mı?

Av. Özgür Kip: Türkiye sıklıkla olduğu gibi yine ciddi ekonomik ve sosyal sorunların arttığı bir dönemden geçmektedir. Türkiye’nin hem insan hem de çok ciddi doğal kaynakları bulunmaktadır.. Bu durumu anlamakta, planlamakta ve yönetmekte ciddi sıkıntılar yaşadığımızı düşünüyorum. Sadece inşaata yönelik daha fazla yatırımla ekonomik geleceğimizi garantiye alamayız. Daha fazla fabrikaya, daha fazla insana odaklı günün teknolojik gelişmelerine uygun üretim modellerine yönelmemiz gerekiyor. Tarımı, toprağı, hayvancılığı, doğayı önceleyen bir ekonomik anlayış olmadan ekonomik ve sosyal krizleri atlatamayacağımızı düşünüyorum.