Fotoğrafa Doğa fotoğrafı ile başladım. Manzara ve makro fotoğraflar çektim. Uzun pozlamalar (Düşük enstantane, Yıldız, Şimşek, Işık izleri,…) hoşuma gidiyor. Projelerimde belgesel, yaşam ve hayattan portrelere yer veriyorum çoğunlukla. |
Fotoğrafçılığın tarihi, 8.yüzyılda Arap kökenli Cabir İbni Hayyam’ın gümüş nitratın güneş ışığının etkisiyle karardığını bulması ve 15. asırda Leonardo da Vinci’nin karanlık bir odada mevcut olan ufak bir deliğin, odanın dışındaki görüntüleri aksettirmesini fark etmesi ile şekillendi. Fransız Biliminsanı Nicephore Niepce fotoğraf makinesi alanında çığır açarak 1826 yılında ilk kalıcı fotoğraf görüntüsünü yakalamayı başardı. Günümüzde teknolojik bir araç olan fotoğraf, artık mobil cihazlarımızdan anından görüntü aldığımız ve paylaştığımız bir dünya..Bu dünyada geçen zaman içinde fotoğrafçının da vizyonu misyonu değişmeye başladı.Bu sayıda, fotoğrafçı Yüksel Altun 20 yıllık fotoğraf öyküsüyle konuğumuz olacak.
- Fotoğrafa nasıl başladınız.
Fotoğrafa ODTÜ yıllarında (1981-86) fotoğraf ve sinema kulübü çalışmalarına katılarak başladım. Bu yıllarda makinam yoktu, izleyici ve sıkı bir takipçiydim. İş hayatı ve yıllar sonra 2000 yılında İstanbul ODTÜ Vakfında Özcan Yurdalan hocamızdan aldığım derslerle başladım. İFSAK’ta aldığım seminer - atölyelerle ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü tez çalışmalarım sonrasında, değerli hocalarımla ilerlemeler katettim.
- Fotoğraf çalışmalarınız nasıl devam ediyor.
İFSAK yılları ve özel kurumlarla yaptığım çalışmalarla, günümüzde FOTOGRAFİNE ile profesyonel hayatım devam ediyor. Ağırlıklı olarak bireysel ve kurumsal fotoğraf eğitimleri, fotoğraf çekimleri, fotoğraf projeleri yapıyorum.Ayrıca, GEZGİNFOTO dergisinde düzenli fotoğraf yazıları yazmaya devam ediyorum.
- Sergi açtınız mı?
İlk kişisel sergimi 2007 yılında “Dersaadet ve Üç İstanbul: Tarihi Yarımada, Galata, Üsküdar, Eyüp” projemle yaptım. Sonrasında Dernek ve kurumlarla karma sergi ve projelerde yer aldım. En önemlileri İFSAK’ta Ülkemizin ilk ve son Fotoğraf Bienalinde yer alan siyah beyaz Dinler İnançlar sergimiz, yine İFSAK’ta Geri Dönüşüm proje ve sergimiz, yakın zamanda FOTOĞRAFMETRE “Kadıköy Gece” projemiz ve sergimiz.
- Fotoğrafa ilginiz nasıl başladı?
Fotoğrafa İFSAK’ta Doğa Fotoğrafı grubunda başladım. İş hayatının getirdiği stres ve yoğunluk, doğada olmayı ve yaşamayı öne çıkardı. Fotoğraf bu alanla teşvik etti. İlgini canlı tutan bu süreç sonrasında fotoğrafa yöneldim. Şu anda belgesel ve yaşam ağırlıklı fotoğraf çalışmalarına ağırlık vermeye başladım.
- Fotoğrafın hangi alanında çekim tekniği ilginizi çekiyor?
Fotoğraf sanatına Doğa fotoğrafı ile başladım. Manzara ve makro fotoğraflar çektim. Uzun pozlamalar (Düşük enstantane, Yıldız, Şimşek, Işık izleri,…) hoşuma gidiyor. Projelerimde belgesel, yaşam ve hayattan portrelere yer veriyorum çoğunlukla.
- Fotoğraf çekerken dikkat ettiğiniz unsurlar nelerdir?
Fotoğraf sanatı titiz ve sabır gerektiren bir çalışma. Işığa kompozisyona dikkat ediyorum, doğru anın oluşmasını bekliyorum. Genelde kurgu yapmam, doğal şartların oluşmasını bekleyip, deklanşöre basarım. Belgesel fotoğrafta sayısal düzenlemeler dikkat ediyorum. Fakat, deneysel çalışmalarda Photoshop uygulamalarına ağırlık veriyorum.
-Mobil fotoğrafçılıkla ilgili görüşleriniz.
Mobil fotoğrafçılığı önemsiyorum. Girişte bahsettiğimiz tarihsel süreç mobile doğru hızla yol alıyor. DLSR Fotoğraf makinaları yerini daha küçük boyutlarda Aynasız Fotoğraf makinalarına bırakmaya başladı. Kompakt otomatik makinalar ise artık göremiyoruz. Çünkü mobil cihazlar çok gelişti. Bugün mobil cihazların fotoğraf kaliteleri ve çözünürlükleri artmaya başladı. Çoğu mobil cihazda PRO ayarlarıyla fotoğraf makinasında yapılan düzenlemelere benzer çekim ayarları yapılabiliyor. Ayrıca mobil cihazlarda düzenleme ve sunum aplikasyonlarıyla çok iyi sonuçlar alınabiliyor.
Artık günümüzde mobil cihazlarla sergi ve yayınlar başladı ve hızla devam edeceğine inanıyorum. Sosyal medya araçlarında ise fotoğraf ana görsel malzeme olarak karşımıza çıkıyor.
- Fotoğrafa yeni başlayan gençlere tavsiyeleriniz.
Fotoğrafa ilgi duyan gençlerin öncelikle ustalardan tarzlarını beğendikleri kişilerden eğitim almalarını tavsiye ederim. Sık karşılaştığımız durum, “Benim kadrajım iyi, fotoğrafı seviyorum, ama şu fotoğrafları çekmek istiyorum” oluyor. Ben de “çekemezsiniz, eğitimi tamamlayın!” diyorum. Fotoğraf öncelikle tekniğe dayanıyor. Bu da çekim ve düzenleme teknikleridir. Tekniğiniz oturduktan sonra tarzınıza göre farklı çalışmalara doğru daha bilinçli bir yol alabilirsiniz.