Sanat dünyasına kazandırdığı farklı bakış açısı ile önemli bir yer edinen Ayşe Betil, eserlerinin oluşum süreçleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Betil, resim ve yazdığı öyküyle karşılıklı bir iletişim halinde .
Figüratif çalışmalarındaki başarısıyla öne çıkan Ayşe Betil, eserlerini oluştururken zihninde oluşan tasarımlardan yola çıkıyor. Konuyla ilgili Betil, “Bir olay, kişi, durum, yüz ya da duygu bende onu kâğıda dökme hissi yarattığında zihnimde bir tasarım oluşuyor. Ardından ben onu kâğıda döküyorum ve hayalimde tasarladığım yoldan giderek işe başlıyorum.” dedi.
Sanat dünyasına kazandırdığı farklı bakış açısı ile önemli bir yer edinen Ayşe Betil, eserlerinin oluşum süreçleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Betil, resim ve yazdığı öyküyle karşılıklı bir iletişim halinde olduğunu ve bunun bir sezgisel bir durum olduğunu vurguladı.
Yaratım Sürecinin Fitilini ‘Duygu’ Ateşliyor
Eserlerini ortaya koyarken duygularının da önemli bir yer edindiğini belirten Betil, “Bir şeyi ortaya koyma isteği bende bir duyguyla devreye giriyor. Olumlu ya da olumsuz hiç fark etmez, beni etkileyen bir şey oluyor, o şey bir duyguya dönüşüyor ve o benim zihnimde, dönüştürülecek bir şey halini alıyor. Yaratım sürecinin fitilini ateşleyen duygu oluyor. Ardından da süreç kendiliğinden akıp gidiyor.” dedi.Eserlerinde genelde en başta tasarladığıyla sonucunun yakın olduğunu aktaran Betil, tahmin ettiğinden başka bir yöne sürüklenmenin de heyecan verici olduğunu ve üretim sürecinde fazla kontrolcü olmayı sevmediğini de dile getirdi.
Genç Sanatçılar Kendilerini Tanımak İçin Zaman Ayırmalı
Yolun başındaki sanatçılar için de fikirlerini belirten Betil, tavsiye vermeyi pek de seven biri olmadığını vurguladı. Betil şunları aktardı: “Tavsiye değil ama kendi yapmaya çalıştıklarımdan yola çıkarak fikirlerimi paylaşabilirim. Her şeyden önce kendilerini tanımak ve anlamak için zaman ayırsınlar. Bunun çok uzun ve bitmeyen bir yolculuk olduğunu biliyorum ama sadece sanatla uğraşan insanların değil herkesin, her şeyden önce kendine karşı sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında, sabırla ve istikrarla çalışsınlar, sezgilerine açık olup onlara güvensinler. Kolayca pes etmesinler ancak bırakabilme gücünü de bulsunlar kendilerinde. Biraz da cesaret olursa ne ala!”