EKREM İMAMOĞLU-RASİM OZAN KÜTAHYALI DAVASINDA KARAR: 60 BİN LİRA TAZMİNAT

Rasim Ozan Kütahyalı, canlı yayında İmamoğlu'na yönelik sarf ettiği hakaret ve iftira içeren sözler nedeniyle 60 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi.

TÜRKİYE GÜNDEMİ 6.12.2024 08:40:00 0
EKREM İMAMOĞLU-RASİM OZAN KÜTAHYALI DAVASINDA KARAR: 60 BİN LİRA TAZMİNAT

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile gazeteci-yazar Rasim Ozan Kütahyalı arasında yaşanan hukuk mücadelesinde mahkeme nihai kararını verdi. Rasim Ozan Kütahyalı, canlı yayında İmamoğlu'na yönelik sarf ettiği hakaret ve iftira içeren sözler nedeniyle 60 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi.

Hangi Sözler Tartışma Yarattı?

Odatv'nin haberine göre, Rasim Ozan Kütahyalı katıldığı bir televizyon programında, 31 Mart yerel seçimleri hakkında yorum yaparken Ekrem İmamoğlu’nu hedef aldı. Kütahyalı, İmamoğlu’na yönelik şu ifadeleri kullandı:
"Risk alarak söylüyorum, her türlü şerefsizliği yapıyorsun. Adam satın alma, adam kayırma, ona buna paralar dağıtma."

Bu sözler üzerine Ekrem İmamoğlu, kişilik haklarına saldırı ve itibarını zedeleme iddiasıyla yargı yoluna başvurdu.

Mahkeme: Hakaret ve İftira Sabit

Davayı değerlendiren mahkeme, Rasim Ozan Kütahyalı’nın İmamoğlu’na "hakaret" ettiği ve CHP’li delegelere rüşvet verdiğine dair gerçek dışı iddialarda bulunduğu sonucuna vardı. Mahkeme, Kütahyalı'nın 60 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdi.

Avukattan İlginç Savunma: “Mesleğinin Gereği”

Kütahyalı’nın avukatı savunmasında, müvekkilinin sözlerinin mesleki yorum kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürdü. Ayrıca bu ifadelerin İmamoğlu’nun kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğini savundu. Ancak mahkeme, bu savunmayı yeterli bulmayarak kararını açıkladı.

Kamuoyunda Geniş Yankı Uyandırdı

Mahkemenin kararı, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bazı çevreler, Kütahyalı’nın ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını belirtirken, bazıları da kararın ifade özgürlüğüne yönelik bir kısıtlama olduğunu savundu.

Ekrem İmamoğlu ise dava süreci boyunca yaptığı açıklamalarda, kişilik haklarına yönelik saldırılar karşısında hukuk mücadelesi vermeye devam edeceğini vurgulamıştı. Kararın ardından henüz resmi bir açıklama yapmadı.Bu dava, siyaset ve medya ilişkilerindeki gerilimin bir örneği olarak kayda geçti.