KANAL İSTANBUL PROJESİ ÜZERİNE EKREM İMAMOĞLU’NUN DİRENİŞİ VE ÇAĞRISI”

İBB, bilim insanları tarafından kentin geleceğine en büyük tehdit olarak nitelenen iktidar projesi ‘Kanal İstanbul’a karşı yürütülen çalışmalarla ilgili bilgilendirme toplantısı yaptı. Toplantıda konuşan TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul meselesi önemlidir. İstanbul çarçur edilemez. İstanbul'un muhafızlığı en üst seviyede yapılmalıdır. Bu konuda elbette ki ben, sorumluluğumun ve vatandaşa olan borcumun farkındayım. Bunu amasız, fakatsız, tüm cesaretimizle yerine getirmeye söz verdik, ant içtik. İstanbul muhafızlığı yapmak, benim karakterimdir. İstanbul

1. Kanal İstanbul’a Karşı Durulan Tavır:
   Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesine ilişkin sert eleştirilerde bulunarak projeyi İstanbul’un geleceği için büyük bir tehdit olarak tanımlıyor. Bu duruş, İBB’nin projeye yönelik bilimsel, çevresel ve toplumsal zararları ortaya koyma çabalarının bir uzantısıdır. İmamoğlu, projenin yalnızca çevresel etkilerinin değil, aynı zamanda siyasi çıkarlar ve bireysel menfaatler üzerinden yürütüldüğüne de dikkat çekiyor.
2. Bilimsel ve Ortak Akıl Vurgusu:
   İmamoğlu, projenin bilimsel zeminden yoksun şekilde ilerletildiğini ve ortak akıl oluşturma çabalarının sürekli reddedildiğini belirtiyor. Devletin ilgili kurum ve uzmanlarının projeyi savunma noktasında kamuoyuna açık bir şekilde görüş bildirmekten kaçınmaları, şeffaflık eksikliğine işaret ediyor.
3. Kamuoyunun Bilgilendirilmesi ve Toplumun Katılımı:
   Toplantıların amacı, toplumu bu konuda bilinçlendirmek ve farklı siyasi kesimlerin iş birliğiyle projeye karşı ortak bir direniş hattı kurmaktır. İstanbul’un korunmasının bireyler ve topluluklar açısından kolektif bir sorumluluk olduğunu vurguluyor.
4. Siyasi ve Ekonomik Çıkar Eleştirisi:
   İmamoğlu, projenin arkasında ekonomik ve siyasi çıkarların olduğunu iddia ederek, hükümetin ve destekçilerinin projenin çevresel ve toplumsal etkilerinden ziyade kendi kazançlarını öncelediğini dile getiriyor.
5. İstanbul’un Tarihi ve Çevresel Dokusu:
   İstanbul’un doğal ve kültürel mirasına zarar verecek bir projeden kaçınmak gerektiğini söyleyen İmamoğlu, şehri tahribattan korumanın hem yerel yöneticilerin hem de vatandaşların ortak karakteri haline gelmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu söylem, “kalan İstanbul’u muhafaza etme” fikri etrafında şekilleniyor.
6. Siyasi Hesaplaşma ve Tutarsızlıklar:
   Hükümet yetkililerinin Kanal İstanbul konusunda seçim dönemlerindeki sessizliği ve çelişkili açıklamaları, İmamoğlu tarafından eleştiriliyor. Projenin kamuoyunda tartışılmaması, bir tür siyasi hesaplaşma olarak görülüyor.
7. Toplumsal ve Bilimsel Seferberlik Çağrısı:
   İmamoğlu, tüm tarafları projenin zararları hakkında bilgi paylaşmaya ve dayanışmaya davet ediyor. Bunun, sadece İstanbul için değil, Türkiye’nin genel refahı için bir beka meselesi olduğunun altını çiziyor.