KONAKLAMA TESİSLERİNDE DENETİM ZAFİYETİ VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Türkiye’nin kış turizmi merkezlerinden biri olan Kartalkaya, geçtiğimiz günlerde yaşanan trajik olayla gündeme geldi. Konaklama tesislerinde yaşanan bu facia, denetim eksikliklerini ve güvenlik yetersizliğini gündeme getirdi.

TÜRKİYE GÜNDEMİ 27.01.2025 14:56:00 0
KONAKLAMA TESİSLERİNDE DENETİM ZAFİYETİ VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Türkiye’nin önemli kış turizmi merkezlerinden biri olan Kartalkaya, geçtiğimiz günlerde yaşanan trajik olayla gündeme geldi. Konaklama tesislerinde yaşanan bu facia, denetim eksikliklerini ve güvenlik önlemlerinin yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Şimdi hem merkezi yönetimin hem de yerel idarelerin bu tesisleri tüm yönleriyle mercek altına alması, olası felaketleri önlemek adına büyük bir zorunluluk haline gelmiştir.

Turizmde Güvenlik ve Denetim Eksiklikleri

Kış turizmi her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan önemli bir sektör. Ancak bu sektördeki hızlı büyüme, denetim mekanizmalarının aynı hızla gelişmemesi nedeniyle büyük riskler barındırıyor. Otel ve kayak merkezlerindeki güvenlik protokollerinin ne kadar etkin olduğu, düzenli olarak denetlenip denetlenmediği büyük bir soru işareti.

Geçmişte de benzer kazalar yaşandı ve her seferinde çeşitli önlemler alınacağı duyuruldu. Ancak bu önlemlerin ne ölçüde uygulandığı kamuoyunun gündemine yeterince gelmiyor. Denetim süreçlerinin şeffaf ve sürdürülebilir olmaması, bu tür olayların tekrar yaşanmasına zemin hazırlıyor.

Konaklama Tesislerinde Yapısal ve İşletmesel Eksiklikler

Bolu Kartalkaya’daki birçok otel, uzun yıllardır faaliyet gösteriyor ve bazıları modernize edilmeden hizmet vermeye devam ediyor. Eskiyen yapıların, özellikle yoğun kış şartlarında ne kadar güvenli olduğu ise ciddi bir soru işareti yaratıyor. Yangın güvenliği, acil çıkış yollarının uygunluğu, bina dayanıklılığı gibi konular, yalnızca belirli dönemlerde değil, düzenli olarak ele alınmalı.

Ayrıca, işletmelerin müşteri güvenliği için ne gibi adımlar attığı da büyük bir önem taşıyor. Acil durum ekiplerinin varlığı, ilk yardım imkanları, donanımlı personel bulundurma gibi konular, turistik tesislerin olmazsa olmazları arasında yer almalı. Ancak birçok tesiste bu standartların yalnızca kağıt üzerinde kaldığı görülüyor.

Merkezi ve Yerel Yönetimlere Düşen Sorumluluklar

Bu noktada sorumluluk yalnızca işletmecilere değil, merkezi ve yerel yönetimlere de düşüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurumların denetim süreçlerini sıklaştırması, belirli aralıklarla tüm tesisleri kontrol etmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, belediyelerin ruhsatlandırma ve işletme izinleri konusunda daha katı davranması şart.

Özellikle yoğun turist çeken bölgelerde, denetim süreçlerinin yerel idarelerle iş birliği içinde yürütülmesi büyük önem taşıyor. Afet yönetim planlarının tüm otellerde zorunlu hale getirilmesi ve tatbikatlarla desteklenmesi gerekiyor. Bu sayede hem işletmeciler hem de misafirler daha güvenli bir ortamda vakit geçirebilir.

Turistlerin Bilinçlendirilmesi de Önemli

Sadece işletmeciler ve yerel yönetimler değil, turistlerin de konaklama tesisleri konusunda bilinçli olması gerekiyor. Rezervasyon yaparken tesislerin güvenlik standartlarını sorgulamak, acil durum prosedürlerini incelemek ve tesisle ilgili yorumları araştırmak, bireysel olarak alınabilecek en önemli önlemler arasında yer alıyor.

Ayrıca, tatilcilerin sigorta ve güvenlik konularına daha fazla dikkat etmeleri, olası bir kaza durumunda yaşanacak mağduriyetleri en aza indirebilir. Turizm sektörü, yalnızca ekonomik bir kazanç kapısı değil, aynı zamanda insanların can güvenliğinin sağlanması gereken bir alan olmalıdır.

Sonuç: Şeffaf ve Etkin Bir Denetim Şart

Kartalkaya’da yaşanan facia, turizm sektöründe güvenlik ve denetim eksikliklerinin ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu gözler önüne serdi. Geçici çözümler yerine uzun vadeli ve sürdürülebilir güvenlik politikalarının benimsenmesi, bu tür trajedilerin önüne geçmek için elzemdir.

Merkezi yönetimler, yerel idareler ve işletmeciler el ele vererek şeffaf, etkin ve sürdürülebilir bir denetim mekanizması oluşturmalı, vatandaşların güvenliğini önceleyen bir turizm anlayışına geçilmelidir. Aksi takdirde, Kartalkaya’da yaşanan bu acı olayın benzerleri, farklı turizm bölgelerinde tekrar yaşanabilir. Önlem almak, ancak sorumluluk bilinciyle hareket etmekle mümkün olacaktır.