Sanat, hayatın her alanına dokunabilen güçlü bir ifade biçimi. Genç girişimci ve tasarımcı Hazal Taş Karaca, sanatı günlük hayatın içine taşıyan özel tasarımlar yapıyor. Kaliteli dijital baskı tabloları ve doğal malzemelerle ürettiği çantalarıyla fark yaratıyor. Onunla girişimcilik serüveni, sanat anlayışı ve geleceğe dair hedefleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Tasarıma olan ilginiz nasıl başladı?
Hazal Tayş Karaca: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunuyum. Sanata olan ilgim çok küçük yaşlarda başladı. Renkler, desenler ve formlarla iç içe büyüdüm. Üniversite yıllarımda dijital tasarıma yöneldim ve bu alanda kendimi geliştirmeye başladım. Mezun olduktan sonra kendi işimi kurarak tasarımlarımı insanlarla buluşturmak istedim. Markamın adı For Art Atölye onu ileriye taşımak sektörde insanlara farklı tasarım sunmak için kolları sıvadım.
Dijital tasarımlarınızı tablo ve çanta gibi fiziksel ürünlere dönüştürme fikri nasıl ortaya çıktı?
H.T.K.: Dijital sanat, çağımızın en güçlü ifade biçimlerinden biri haline geldi. Ancak sadece ekranlarda kalan bir sanat üretmek istemedim. İnsanların günlük hayatında kullanabileceği, dokunabileceği, mekanlarını süsleyebileceği ürünler yaratmak istedim. Bu yüzden tasarımlarımı kaliteli dijital baskılarla tablolara ve doğal pamuk kanvas kumaşlarla çantalara taşıdım. Her bir ürünüm, sanatın sadece izlenen değil, aynı zamanda taşınan ve kullanılan bir değer olmasını sağlıyor.
Girişimcilik süreciniz nasıl başladı? Kendi işinizi kurmaya nasıl karar verdiniz?
H.T.K.: Mezun olduktan sonra sanatımı nasıl daha geniş kitlelere ulaştırabileceğimi düşündüm. Geleneksel galeriler veya sergiler yerine, internetin gücünden faydalanarak bir marka oluşturma fikri doğdu. Bu nedenle Trendyol’da mağaza açtım ve kendi ürünlerimi doğrudan müşterilerimle buluşturmaya başladım. Aynı zamanda Büyükada’daki festivallere katılarak birebir insanlarla etkileşim kurmak bana çok şey kattı.
Büyükada’da stand açarak ürünlerinizi doğrudan müşterilerle buluşturuyorsunuz. Bunun girişiminize nasıl bir katkısı oldu?
H.T.K.: Online satış çok önemli ama birebir iletişim kurmak da bir o kadar değerli. Büyükada’daki festivallerde stand açarak insanlarla birebir konuşma fırsatı buluyorum. Ürünlerime dokunmalarını, kalitesini hissetmelerini sağlıyorum. Ayrıca müşterilerimin geri bildirimlerini anında almak, ürünlerimi geliştirme sürecimde bana büyük katkı sağlıyor.
Kullandığınız malzemeler konusunda oldukça seçici olduğunuzu görüyoruz. Doğal ahşap çerçeveler ve pamuk kanvas kumaşlar tercih etmenizin özel bir sebebi var mı?
H.T.K.: Kalite ve doğallık benim için çok önemli. Sanatın ruhuna yakışan malzemeler kullanmak istiyorum. Tablolarımda doğal ahşap çerçeveler tercih ediyorum çünkü hem estetik hem de uzun ömürlü. Çantalarımda ise kanvas doğal pamuk kumaş kullanıyorum; bu, hem çevre dostu hem de sağlam bir malzeme. Ürünlerimi tercih edenlerin uzun yıllar keyifle kullanmasını istiyorum.
Girişimcilik yolculuğunuzda karşılaştığınız en büyük zorluklar neler oldu?
H.T.K.: Kendi işini kurmak ve sürdürülebilir hale getirmek gerçekten kolay değil. Üretim, pazarlama, müşteri ilişkileri gibi birçok konuyla aynı anda ilgilenmek zorundasınız. Özellikle dijital dünyada rekabet çok yüksek. İnsanlara ulaşmak ve markanızı doğru bir şekilde tanıtmak zaman alıyor. Ancak pes etmemek ve sürekli gelişmek en önemli nokta.
İleriye yönelik hedefleriniz neler? Markanızı nasıl bir noktada görmek istiyorsunuz?
H.T.K.: Öncelikli hedefim, markamı daha fazla insana ulaştırmak. Trendyol’daki satışlarımı artırmak ve farklı online platformlarda da yer almak istiyorum. Ayrıca, yurtdışına açılmayı hedefliyorum. Ürünlerimi daha geniş kitlelere tanıtmak, sanatın günlük yaşama dahil olmasını sağlamak istiyorum.
Sanatı ve tasarımı bir iş haline getirmek isteyen gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
H.T.K.: Öncelikle cesur olmalarını ve kendi tarzlarını bulmalarını öneririm. Sanat, özgünlük gerektirir. Başkalarını taklit etmek yerine kendilerine özgü bir çizgi oluşturmalılar. Ayrıca, işin sadece sanat kısmıyla değil, pazarlama ve satış süreçleriyle de ilgilenmeleri gerekiyor. Sosyal medyanın gücünü kullanarak kendilerini tanıtmaktan çekinmemeliler.
Son olarak, sizi takip etmek ve ürünlerinizi incelemek isteyenler nereden ulaşabilir?
H.T.K.: Trendyol’daki mağazamdan ve sosyal medya hesaplarımdan ürünlerimi inceleyebilirler. Ayrıca Büyükada’daki festivallerde de zaman zaman stand açıyorum. Sanat dolu dünyama katılmak isteyen herkesi beklerim! Sanatı günlük hayatın bir parçası haline getiren Hazal Taş Karaca, cesur ve özgün tasarımlarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Hem sanatı hem de girişimciliği bir araya getiren bu yolculuğunda ona başarılar diliyoruz!
(Forart.atolye) profilini İnstagram üzerinden inceleyebilirsiniz.