Başkanı Prof. Dr. Serdar Ceylaner, bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’de aynı popülasyon içinde gerçekleşen bu tür evliliklerin genetik taşıyıcılık açısından büyük risk taşıdığını belirtti.
Aynı köyden ya da yakın köyden yapılan evlilikler, genetik hastalık riskini ciddi şekilde artırıyor. Avrupa Tıp Uzmanları Birliği Nadir ve Tanısız Hastalıklar Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Serdar Ceylaner, bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’de aynı popülasyon içinde gerçekleşen bu tür evliliklerin genetik taşıyıcılık açısından büyük risk taşıdığını belirtti.
Genetik Benzerlik Beklenenden Yüksek Olabilir
Prof. Dr. Ceylaner, birçok kişinin akraba evliliği yapmadığını düşünerek genetik risk taşımadığını varsaydığını, ancak aynı köy ya da yakın köy evliliklerinde genetik benzerliğin beklenenden çok daha yüksek olabileceğine dikkat çekti.
Aynı Gen Havuzu ve Hastalık Riski
Küçük kasabalarda ya da köylerde aynı gen havuzuna sahip bireylerin bir arada yaşadığını ifade eden Ceylaner, bu durumun özellikle otozomal resesif hastalıkların riskini artırdığını söyledi. Şu açıklamaları yaptı:
"Tüm genlerimizden iki kopya taşırız; birini annemizden, diğerini babamızdan alırız. Eğer her iki taraftan da aynı mutasyon taşıyan gen alınırsa, hastalık ortaya çıkar. Bu durum akraba evliliklerinde olduğu gibi, aynı köy ya da yakın köy evliliklerinde de sıkça görülmektedir."
Veriler Kaygı Verici
Türkiye’de akraba evliliği oranlarının yüksek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ceylaner, bu durumun otozomal resesif hastalıkların beklenenden çok daha yaygın olmasına yol açtığını belirtti. Hasta çocuk sahibi olan ailelere yöneltilen "Eşinizle akrabalığınız var mı?" sorusunun daha kapsamlı hale getirilmesi gerektiğini ifade ederek şu öneriyi sundu:
"Ailelere, uzaktan da olsa akraba olup olmadıkları, aynı köyden ya da yakın köyden evli olup olmadıkları sorulmalı. Eğer cevap evetse, otozomal resesif bir hastalık ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır."
Genetik Danışmanlık Hayat Kurtarabilir
Akraba ya da yakın köy evliliği yapan çiftlerin sağlıklı çocuklara sahip olma şansının bulunduğunu ancak genetik hastalık riskinin çok yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Ceylaner, bu çiftlerin gebelik öncesinde bir genetik merkeze başvurmalarının önemini vurguladı.
“Neredeyse her üç akraba evliliğinde, eşlerin her ikisi de ciddi bir hastalık taşıyıcısıdır. Bu çiftlere gebelik öncesinde genetik danışmanlık verilerek, tüp bebek ve preimplantasyon genetik tanı yöntemiyle riskli hastalıkların önüne geçilebilir.”Uzmanlar, evlilik öncesi genetik tarama ve danışmanlığın, bu tür riskleri azaltmada hayati önem taşıdığı konusunda hemfikir.